Ses Kartı Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Ses Kartı Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

ses kartı tercihimizde önemsememiz gereken detaylar

Aklımızda melodiler, dilimizde ezgiler, biraz gitar, biraz ritm, biraz piyano ve güzel bir keman eşliği derken ‘’nasıl yapsam da aklımdakileri kaydetsem’’ diye sorulan sorunun uzun bir cevabı var aslında.

Bu yazıda ‘’Hangi ses kartını almalıyım?’’dan çok, ‘’tercih yaparken hangi kriterleri göz önünde bulundurmalıyım’’a değinmek istiyorum.

On -Board Ses Kartı Müzik Kayıtlarımızda Kullanılamaz mı?

“.. ya şunun neresini kayıtlarda kullanayım” dediğinizi duyar gibiyim 🙂

Teknik olarak kullanabiliriz ama bu terlikle düz koşu yapmaya benzer. İlla ki ilerleriz, düşe kalka mesafe kat ederiz ama elimizde ne doğru düzgün bir enstüman /mikrofon girişimiz, ne de daha ciddi kayıtlar için kullanacağımız bir preampimiz olmayacağı için attığımız taşa, ürküttüğümüz kuşa değmez. Beyhude çırpınır dururuz. E tabi bir de gecikme (sesin geç gelmesi -latency) durumları var ki dillere destan bir kayıt macerası yaşamış oluruz. Baştan hiç girişmemek en doğrusu.. Söylemeyi unuttum. Bir de kayıt kalitesi 360p olan videoyu youtube’da izlemeye benzeyecek. Çamur bir kaydım olsun, o da benim anım olsun derseniz düşünebilirsiniz 🙂

Hangi Bağlantı Tipi Bir Ses Kartı Doğru Tercih Olur?
(USB mi, FIREWIRE mı, THUNDERBOLT mu?)

Uzun zamandır piyasada USB ses kartları mevcut (1.1 ve 2.0 versiyonları bir çok projeyi sırtlayacak kadar iyi iş çıkarıyorlar). Firewire kartlar teknik olarak usb’den daha hızlı olsa da, tümleşik olarak bilgisayarımızla gelmeyen firewire slotu (ya da laptoplarda olmaması sebebiyle sebebiyle) çok tercih edilmiyordu. Günümüzde ise thunderbolt gibi ultra hızlı kartlar ile rüya gibi veri aktarım hızlarına erişiyoruz.

(sırasıyla usb 2.0, firewire ve thunderbolt ses kartları)

Yıl Olmuş 2018. Hâla LATENCY (Ses Gecikme) İle mi Uğraşacağız?

Kayıt yazılımımıza (DAW- digital audio workstation) gönderdiğimiz sinyalleri (enstrüman, mikrofon ya da midi) anında işleyip hiç bir gecikme duymadan anında bize iletecek teknoloji ses kartlarındaki yüksek çözümürlüklü sinyal işleme gücünün altında yatıyor. Bilgisayarınızdaki ses ile ilgili ne çalışma varsa bu ses kartınız görevi sırtlıyor ve size sadece yaratıcılığınıza ve programı kullanım başarınıza bağlı bir şeyler kaydetmek kalıyor..

Phantom Power Olmazsa Olmaz!

Müzik sektöründe uzun zamandır kullanılan yüksek hassasiyet ve duyarlılıktaki condenser mikrofonlar artık hem evimize girebilecek bütçelerde hem de ses alabilmemiz için sadece 1–2 tuşa basmak yeterli… Artık bu mikrofonları çalıştıracak mikserlere, kayıt masalarına ekstradan güç ünitelerine ihtiyacımız olmadan sadece ses kartımızı kullanarak aklımızdakileri kaydedebiliyoruz..

Dip Ses (zzuuuuvvvvvuvvzz) Varsa Bir Şeyler Ters Gidiyor Demektir

Dip gürültüsü kalitesiz şebeke elektriğinden, cihazların tasarımı gereği kendi iç yapılarından ve cihazlar arası bağlantıda kullanılan kablolamanın kaltesiz/uyumsuz oluşundan kaynaklanabilir. Kayıt aşamasında en çok karşılaşılan dertlern başında gelir. İyi bir kablolama ve ses kartı ile (hatta artık bazı kartların arkasında topraklama switchleri dahi var)

Hi-Z Girişli Olması Dengeli Bir Kayıt Yapmamızı Sağlar

Yüksek empedanslı (sinyal seviyeli diyelim)enstrümanlarımızı kaydederken bir cihaza ihtiyaç duyarız (örneğin boss dı 1) Ses kartına girdiğimiz sinyali dengelemek ve balanslı bir kayıt yapmamız gerekir. Dolayısıyla yine az evvel değindiğim gibi bir mixer ve örneğini verdiğim benzer bir cihaza ihtiyaç duyarız.. Madem bir “home studio” kuruyoruz bunu da ses kartımız bize sağlasa fena olmaz mı (Bence olmaz:))

Compressor / Limiter Çok Mu Gerekli?

Zaman zaman enstrüman çalarken ya da vokal yaparken sinyal seviyemizin belli bir standartta (seviyede) kalmasını istiyor isek limitleyicilere ihtiyaç duyarız.. Eee bu da neden olmasın ki kullanacağımız ses kartında? (Bence de olsun)

iPad, iPhone’lar ile illa Kullanmam mı Gerekir?

Bu bir tercih meselesi.. Olmazsa olmaz değil ama olursa da çok pratiklik sağlayabilir..

Aslında günümüzde çoğu ses kartı taşınabilir durumda ama en hafif olan model bile olsa yine de yanımızda bir dizüstü bilgisayar taşımamızı gerektiriyor.. Bu kullanışlılık bize ne sağlar?

Sadece ipad ya da iphone’umuzu kullanarak (açıkçası android tarafında “apple garage band” muadili ne yazılım (app) var bilmiyorum o yüzden ben ios üzerinden yola çıkıyorum)… sadece ses kartımızı yanımıza alarak herhangi bir dış ortamda kayıt yapma şansı çok güzel.. Olmaza ne olur? hiç bir şey. Bu özelliğin olması fiyatı artırmıyorsa tercih edilebilir..

Bu konuları mini özetler halinde anlattığım bir video hazırladım.. Daha önce yazılarımda bahsettiğim “Sercan Anlatıyor” YouTube kanalına da böylece “Vlog” (video blog) gibi bilgiler vermeye çalışacağım..

(Beğenirseniz (ama beğenirseniz bakın:) abone olup, beni teşvik edebilir, yorumlarınız ile tavsiyelerinizi iletebilirsiniz..

Görüşmek üzere..